Ekim 2021. Cacao People, Bitez’de yeni toprağını bulmuştu. Alanın gerçek sahibi olan topraktan, izin istemek üzerine yaptığım bir seremonide Dolunay Ateşleri çağrısını gördüm. O gün, toprağa Ateşin sözünü verdim. Onu takip eden her dolunayda, ateş, kendi bekçilerini çağırdı. Hem kendilerini sağalttılar hem de bütünün şifasına vesile oldular. 

Evet, Dolunay ateş çemberinde bir araya geliyoruz. Duyan, henüz duymayan, aylardır denk getiremeyen, hiçbir fikri olmayan… Fark etmiyor. 

Bu Dolunay’ın Ateş çağrısı. Beraber çalışacağı kişilere görünür kılar kendini, bazen de olmazları kolaylaştırır. Biz de her defasında -ne bir eksik ne bir fazla- buluşuruz ateşin başında. Bir sonraki ateşe çağrı düşmek için çekilen bu fotoğrafın ardında etrafında buluştuğumuz onlarca ateş var. Dönemi ve ismi ne olursa olsun o bir dolunay. Tamamlanmış haliyle her şeye ışık tutan. Umarım şifa olur, yakılan her ateş. Birbirinin alanını tutan, tanışık olan olmayan bu güzel insanların ateşi bu alan. Dolunayla yükselen konuları dönüştürdüğümüz, onlardan şifa damıttığımız ve yaşamlarımıza aktığımız şifalı bir buluşma alanı. Uzaklardaysan da izin ver dillensin. Anlatsın ateş. Çünkü bir yerde fark etmiyor, o dolunay veya bu dolunay. Her biri tek. Bizler de, ışığın tayfta ayrıldığı gibi başka başka niteliklerini kavramaya açıyoruz kalplerimizi. Bu vesile ile, binlerce yıldır farklı coğrafyalarda ateşin başını tutanlara, bu ilmi nesilden nesile aktaran her bir kişiye, fiziki olarak olamasa da her bir ateş çağrısında gönlünün ateşinde bizimle buluşanlara teşekkürler. 

​

Kutlu dolunaylarımız olsun…

​

Kübra Saatçıoğlu