Kübra Saatçıoğlu'ndan Mektup

Şamanizm, birbirine bağlı iki temel ilke üzerine oturuyor. Ben, kendi yaşamım içinde ihtiyacım olan cevapların birçoğunu ilk ilkesinde bulurum. Orada sıkışırsam, ikinci ilkesi yardımıma yetişir:

​

“Her şeyin bir ruhu vardır ve her şey birbiriyle ilişki içindedir.”

​

Çok eskilere gitmeyeceğim. Bundan dört asır önce bitkilerin canlı olduklarını söylemek, bununla ilgili bilimsel bir araştırma yapmak bir bilim adamı için utanç kaynağı ve hatta mesleki aforoz nedeniydi. Bir gün, torunlarımız bizim zamanımıza geri dönüp baktıklarında, bu dönemde taşların canlı olmadığını düşündüğümüz için bizi garipseyecekler. Oysa şu an bitkinin zekasından ve ileri iletişim becerilerinden bahsediyor; bu konuda birçok bilim adamının yaptığı araştırmalarla besleniyoruz. Hayvanlarda olduğu gibi bitki rehberliği de sonsuz pencereler açan bir yolculuktur. Varoluşun tüm unsurları, her an, birbirine ilham veriyor. İnsan soyu da bu ilişkiler bütününün merkezinde olamadığı gibi dışında da değil.

Bitkiler, insan soyundan çok daha uzun süredir bu mavi/yeşil gezegende varlıkların sürdürüyorlar. Taşıdıkları deneyim ve sahip oldukları güçlü iletişim ağı, onlarla çalışmak isteyenler için hep açık. Bu davet, ağaç ve çiçek isimlerini ezberlemek, onların fiziksel ve ruhsal faydaları üzerinden öğrenmeyi içeren bir süreci değil, daha çok derinlerimize indiğimiz içsel bir buluşmayı haber veriyor.

​

Ağaç insanlara, çiçek insanlara, sarmaşık insanlara, kökünü bırakıp yola çıkmış insanlara selam olsun..

​

Kübra Saatçıoğlu